6 Şubat 2019 Çarşamba

ALTINCI KOĞUŞ / Anton ÇEHOV


 
            Rusya'da bir taşra kasabasında son derece kötü şartlarda, oraya düşme talihsizliğine yakalanmış hastalara ev sahipliği yapan bir hastanenin akıl hastalarına ayrılmış kısmında geçen bu hikayede paranoyadan mustarip eğitimli bir hasta olan İvan Dmitriç ile Doktor Andrey Yefimiç'in hayatı ve var oluşu anlamlandırma çatışmaları anlatılmaktadır.

            Doktor, parçası olduğu ve içinde görece rahat yaşadığı toplumsal koşulların her bir sıkıntısının farkında olmakla birlikte en ufak bir değişim için bile mücadele etmekten acizdir. Her şeyi kabullenmiş ama içten içe entelektüel bir yalnızlığa mahkum bir seyirci gibi kayıtsızca yaşamaktadır. Ta ki, tesadüfen karşılaştığı ve sohbetlerinden çok keyif aldığı, duyduğu entelektüel açlığı giderecek olan İvan Dmitriç ile karşılaşana kadar. İvan ile olan yakınlığı o denli artar ki kendisini anlamayan ve çekemeyenlerin bir tezgahı sonucu doktor da "akıl hastası" konumuna düşer.

            Bilgisi olmasına rağmen amaçsız olan, koşullardan rahatsız olan ama değiştirmek yerine seyreden yozlaşmış Rus aydınının kendisini imha ettiği bir dünyanın yaklaşık yetmiş sayfalık bir özeti olan Altıncı Koğuş'u gayet başarılı bulduğumu söyleyebilirim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder