12 Ocak 2018 Cuma

HUZURSUZLUK / LİVANELİ





Kaç dile çevrilmiş, kaç ödül almış, kaç baskı yapmışlığı olsa da Livaneli'de hiç kurtulamadığı bir acemilik,bir yazar özentiliği var.Üç beş güzel cümle bulup tüm kitabı onlarla götürmeye çalışıyor.Başka kitaplarda altını çizdiği yerleri kendi romanına yamıyor. Bu romanında ise âdeta aldığı ödev gereğince yeni öğrendiği kelimeleri cümle içinde kullanan bir öğrenci misali,Livaneli Ezidiliğe dair öğrendiklerini okuyucuya ders verircesine tekrarlıyor.

Dikkatimi çeken diğer hususlar da şunlar;Darülzefaran gibi her gün yüzlerce insanın ziyaret ettiği bir mekânda aylarca önce kadın karakterin kaybettiği mendili yazardan önce niye hiç kimse bulamıyor ? Hüseyin gibi çokça rastlanan bir ismin yaklaşık üç buçuk milyon insanda olan Türkiye'nin en yaygın soyismi Yılmaz ile Mardin'de bir araya gelmesi çok zor bir iş midir ki de yazar ölen kişinin hemen kendi arkadaşı olduğunu anlıyor?Ayrıca Hüseyin'in ağabeyi ile arabada yapılan,doğal gözüktükçe yapay kaçan,sigara içmeme muhabbeti ile habire dejerenasyona örnek gösterilen 'Plaza İnsanı' arketipi de son derece eğreti duruyor.








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder